PIERCING
Tarihteki anlamı çok eskilere dayanan piercing, insanlar tarafından, günümüzde bir dekoratif-kozmetik uygulama olarak kullanılmaktadır. Değişen çağlara ayak uydurup, günümüze kadar çeşitli değişiklikleri uygulayarak gelmiş, dünyanın çeşitli bölgelerinde insanlara süs apareyi olarak hizmet vermiştir. Günümüzde en gelişmiş şekliyle kulak ve burun deldirme modifikasyonu olarak (dövme ile birlikte) yapılan piercing, tarihinde üretkenlik, cesaret, aristokrasi ve asaleti temsil etmiştir.
Arkeolojik araştırmalarla piercing’in günümüzden 5000 yıl öncesinde izine rastlanmaktadır. Antik Mısır’da zenginler, devlet adamları ve firavunlar göbeklerini deldirerek piercing yaptırırlardı. Antik Roma’da, bir cesaret göstergesi olan piercing, askerler tarafından göğüslerine yaptırılırdı. Güney Amerika Maya kültüründe ruhani liderlerin dillerini deldirilerek yapılan piercing, Viktoria dönemi İngiltere’sinde asiller tarafından cinsel organlarıyla meme uçlarına yapılmaktaydı.Günümüzde, piercing olarak kabul edilemeyen kulak deldirme, dil, göbek, burun olarak işlevini sürdürürken, ayrıca göğüs uçlarına, dudağa, kaşa ve cinsel organlara da uygulanmaktadır.
Piercing mobildir, çıkartılabilir ve istenildiğinde yeniden yerine takılabilir. Piercing delik yeri kapanmıyorsa lokal anastezi yardımıyla yapılan küçük bir girişimle kapanabilir. Bu gerişi dönüşü olan işlem, dokuda sarkmaya neden olmadığı sürece uygulanabilirdir.
Piercing, tüm uygulamalarıyla, nesrinden bakılırsa bakılsın, cerrahi bir işlemdir. Bundan ötürü, piercing yaptıracak olan kişinin cerrahi sterilizasyon prensiplerini bilmesi, gelişecek olan bir enfeksiyonda ya da kanama gibi bir komplikasyon gelişiminde ne yapacağını bilmesi, bilmiyorsa mutlaka öğrenmesi gerekir. Steril olmayan bir ortamda çalışılan bir piercing işlemi sonrasında kişi kan ile bulaşan hastalıklara yakalanabilir ki, bazı piercing uygulamaları enfeksiyona açıktır. Buna örnek olarak dil piercing’ini gösterebiliriz. Sağlıklı takip edilemeyen bu işlem yaptıran kişiye çok acılar verebilir. Piercing takıları uygulandıkları bölgelere göre farklı özellikler göstermelidirler. Örneğin dile takılan piercing’de, delim işleminden sonra konan halka yeterli büyüklükte seçilmelidir. İşlem sonunda dil şişeceğinden ötürü, yeterli büyüklükte seçilemeyen halka sorun çıkarabilir. Dil piercing’i dilin ucunda ve orta hatta yapılmalıdır, çünkü, dilde büyük damarlar dilin her iki yanında ve dilin alt yüzünde bulunmaktadır. Sözü geçen bölgelere yapılacak olan piercing aşırı kanamaya yol açabilir. Piercing malzemesinin alaşımı da çok önemlidir. İltihaplanma ve alerjik reaksiyonlardan sakınmak için mavi.. cerrahi çelik, 14 karat altın, niobium veya titanyum alaşımlı metallerden yapılmış takılar tercih edilmelidir. Bu metallerden ikisinin piercing’e yönelik özellikleri şöyledir:
Niobium: Alerjik olmayan bir metaldir. Doğal olarak insanda kanda, kemiklerde, karaciğer ve kas dokusunda eser miktarda bulunmaktadır.
Titanyum: Cerrahi çelikten daha hafiftir ve vücut titanyuma genellikle reaksiyon göstermez. Bu özelliğinden ötürü titanyum tıpda bir çok implant yapısında yıllardır güvenle kullanılan bir metaldir.
Kulak memesine yapılan piercing en hızlı iyileşen piercing’dir, kulağın kıkırdaklı kısmına yapılandan. Kıkırdaklı kısma yapılan piercing işlemi enfeksiyon kapmaması için çok yakın takibe alınmalıdır. Kulak kıkırdağında enfeksiyon genellikle çok ciddi seyreder ve cerrahi temizlik gerekebilir. Bundan ötürü dil, kulak kıkırdağı ve cinsel organlara yapılan piercing uygulamaları steril koşullarda yapılmalıdır
Meme ucuna yapılan piercing’ler ileride çocuk sahibi olmak isteyen bayanlar için risk taşımaktadır. Her ne kadar dikkat edilse de piercing sırasında bir miktar süt kanalı zedelenecektir. Enfeksiyon geliştiğinde meme ucuna açılan süt kanalları tıkanabilir ve kişinin hamilelik sonrası süt vermesi zorlaşabilir.
Kapalı yerde kalan göbek piercing’i yaz aylarında terden mikrop kapabilir. Pircing bu riskleri taşımaktadır ve bu olumsuz özellikleri yaptıracak kişi tarafından bilinmelidir.
Piercing uygulanırken her iki deliğin aynı hizada açılmasına büyük özen göstermek gerekir. Örneğin dil piercing’inde dilin üstündeki delik önde, dilin altındaki delik daha arkada ise buraya takılan halka bir gerilim yaratacak ve skar oluşumuna yol açacaktır. Bunu önlemek için delme işleminin o bölge cildine dik yapılarak, her iki taraftaki deliklerin aynı hizada olması gerekir.
Piercing’li bölgeye asla ele dokunulmamalı ve bölge, günde iki kez antiseptik sabunla temizlenmelidir.
Temizlikte altın takının rengini bozduğundan iyotlu antiseptikler kullanılamaz. Yara antiseptikli sabunla yıkandıktan sonra iyice durulanmalı, kurumaya bırakılmalı ve antibiyotikli pomad uygulanmalıdır. Herhangi bir kızarıklık ya da fazlaca ağrı olduğunda doktorunuza başvurmalısınız. Yara kabuklandıktan sonra bakım tuzlu suyla yapılmalıdır. Bir bardak kaynatılarak soğutulmuş suya bir çay kaşığı tuz karıştırılarak temizleme solusyonu hazırlayabilirsiniz.
Yaz ayları piercing’in en fazla temiz tutulmaya çalışılması gereken aydır. Sık sık çamaşır değiştirilmesi gerekir.
Kulak piercing’i yaptıranlar, gözlüklerinin kollarını temizlemeden takmamalıdırlar. Gözlük kolları alkolle temizlenebilir ama piercing bölgesi alkolle temizlenmemelidir. Çünkü alkol cildi kurutur.
Dil piercing’inde takının uçları sık sık kontrol edilmelidir. Takının uçları bollaşıp çıkabilir, dişlerinizin arasına girip dişlerinize zarar verebilir. Ufak uçlar yutulabilir, ya da uyurken çıkan uç nefes borunuza kaçabilir. Dil piercing bakımı özen ister. Günde bir ,iki kez ağzınızı alkolsüz bir antiseptik ağız çalkalama suyuyla ya da tuzlu suyla çalkalarsanız faydasını görürsünüz.
Piercing işleminde yaranın tam iyileşme süresi yapılan yerlere göre yaklaşık olarak şöyledir:
Kulak kıkırdağı 4ay-1yıl
Kulak memesi 6-8 hafta
Kaş 6-8 hafta
Burun yanları 2-4 ay
Burun önü 6-8 ay
Burun köprüsü 8-10 hafta
Dil 4 hafta
Dudak 2-3 ay
Göbek deliği 4ay-1yıl