Özellikle Kağıt para devrinden önce,alışverişte kullanılan paralar altın ve gümüş içeriyorlardı. Her devirde olduğu gibi, o devirde de bulunan bazı düzenbazlar, bu paraları kenarlarından kazıyarak, çok az miktarda da olsa, bu değerli madenleri biriktiriyor, parayı da tekrar kullanabiliyorlardı.
O devirlerde tüccarlar parayı tartıyorlar ve ağırlığı eksikse kabul etmiyorlardı. Bu sorunu çözmek ve halkı eksik paraya karşı korumak için paraların kenarları tırtıklı yapılmaya başlandı.Bu tırtıllar sayesinde paranın kenarının kazındığı hemen belli oluyordu ve kenarı kazınmış parayı kimse almıyordu.
Bu adet günümüze kadar geldi.Artık içinde değerli bir maden olmamasına rağmen, bozuk paralarımızın kenarında tırtık ya da resim vardır.
EK BİLGi:
Bozuk paralar para olma niteliklerini kanundan almalarına rağmen kullanılmalarında bazı sınırlamalar vardır.Gerek kağıt gerekse madeni para olsun her ikisiyle de yapılan ödemeleri kabul etmemek mümkün değildir.Buna 'Kanuni Tedavül Mecburiyeti' denir ki kağıt paralarda bu mecburiyet sınırsızdır. Ödenen miktar ne kadar büyük olursa olsun bunu karşı taraf kabul etmek mecburiyetindedir.
Madeni paralarda ise mecburiyet sınırlıdır.En Çok üzerlerinde yazan değerin 50 katını tamamen bozuk para ile ödiyebilirsiniz. Örneğin 50 Ykr ile en fazla 25 Ytl ödeme yapabilirsiniz ama daha fazlasını da bozuk para ile ödeme isteğinizi karşı taraf kabul etmeyebilir.
Kağıt paraların merkez Bankası tarafından basıldığı bilinirde madeni paraları Maliye Bakanlığının çıkardığı pek bilinmez.Madeni paraların toplam para stoku içindeki oranı da yaklaşık yüzde 1 civarındadır.
Hiç dikkat ettinizmi? İnsan yüzleri kağıt paralarda önden , madeni paralarda ise yandandır.Madeni paralarda yer çok küçük olduğundan kabartma tekniği ile bir yüzün tam detayını vermek mümkün olmaz. yandan profil kişiyi daha tanınır kılmaktadır...